Yürümekle Aşılır Karanlıklar Ancak!

Muhakkak düşüneniniz vardır. Böcekler de bizlerle aynı dünyayı paylaşıyorlar. Kimi ağaç kabuklarının altlarında, kimi yerlerde ya kendi  yaptıkları, ya da doğal yollardan doğada oluşmuş yerlerde ve bunun gibi bir çok oluşumda, yaşamda kendilerine yer buluyorlar. Doğanın dönüşümü, bizler ne kadar takip edemesek de sürekli yenilenen bir devamlı yaşama halini içinde beraberinde getirir. Doğal, içinde yenilenme, yaşayan doğa ve içinde yaşayan canlılar için vazgeçilmezdir. Doğa; üzerinde canlı olma halini devam ettiren yaşayanlar zincirine kol kanat gerici olmuştur. Kimi canlının barınağı, kimi canlının karnını doyurabileceği yiyeceği sunan, kısacası doğal yaşam alanı olmuştur. İnsan karnını doyurmayı öğrendikçe, yeni girişimleri de beraberinde taşımıştır. Yerleşik hayata  geçmeyle, tarımsal faaliyetler de gelişmeye başlamıştır.

Konar-göçerlerde durum farklıdır. Onlar yerleşik yaşamı benimsemezler. Çünkü özgürlüklerini ön planda tutarlar. Gezici olduklarından sürülerini doyurmak konusunda geniş alanlara ihtiyaç duyarlar ve geniş arazilere yayılırlar. Yörükler hoşgörülüdür. Bulundukları geniş alanlarda kültürel etkileşimleri de beraberlerinde getirirler. Bu etkileşimler  yörüklerin  hoşgörülü olmasının öneminin vurgusudur. Başka kültürleri bu şekilde etkilemişlerdir. Konar-göçer yaşamın temsilcileri, insanlık kültüründe ve izlerinde yaşamaya devam edeceklerdir.

Bu doğasal zincirde, yerleşik hayatı seçen  insanlar,  ilk çağdan bugünlere yer edinme gayreti içerisine girmiştir.

Bir yer edinme gayreti olmasa da, göçebe kültürü, göçebelerin barındığı kıl çadırlarının; yiyeceğinin teminini sağladığı küçükbaş sürülerle hayatta kalma mücadelesinde gösterdiği çaba, günümüzde hayatta kalma çabasının farklı bir pencereden yansımasının açık bir örneğidir. Doğasal zincirde olduğu gibi bir yaşam mücadelesi ve özgürlük örneği karşımıza çıkmaktadır. Bu özgürlük dağlarla bütünleşir. Yörükler  dağlarda bulur özgürlüğü.

Şehirde yaşayan insan özgür müdür? Bu soruyu sormadan edemiyorum! Özgürlük onun için ne ifade ediyor?

Bekledikçe olgunlaşır, yörük  ananın  torbasında, mayaladığı peynir. Yürüdükçe aşılır yollar… Bu yolculuklarda güneş önemli bir ışık ve hayat kaynağı olmuştur. Yaşarken önemi  çok fark edilmese de…

Güneş var olduğu sürece insanlığın üzerinde yaşadığı toprağı da ısıtacaktır.

Ninnilerle büyüyecek, olsa şehirli bir çocuk ;doğanın yarenliğinde, sürülerin otlağında, yeşerecek filizlerin ortasında, doğayı tanısa…

Yörüklerin doğadan develeri, atları, sürüleriyle  geçişidir kulaklarda kavalın sesiyle yürüyen…

Şehirli bir çocuk beşiğinde oyuncakların sesini dinleyerek büyür. Doğadaki bebek doğayı, kendini  dinleyerek, gökyüzüne bakarak büyür.

Yörükler yaşayacakları yerleri kendileri belirlerler.

Şehir insanının kendini tanımasına dahi izin verilmez bu hayatta.

Yörükler, yürürler. Bir işarettir bizlere onların özgürlüğü!

Okumak da yürümektir, yolculuktur!

Okumak,  bitmeyen  yürümektir…

Okudukça aşılır karanlıklar ancak…

Atatürk’ün sözüne kulak verelim;

“En büyük savaş cahilliğe karşı yapılan savaştır.’’

Mustafa Kemal Atatürk

Sağlıcakla kalın…