DOLMENLER

Yıllardan
beri Dolmenlerden bahseder dururuz. Dolmenleri söz konusu yaparız.
Dolmenlerin öneminden bahsederiz. Peki, nedir bu Dolmenler?
Şimdi
kısaca bu soruya cevap verelim dostlar! Kısaca Dolmenleri
tanımlayalım.
Geçmişin bize bıraktığı yadigârların
başında gelen Dolmenler evrensel bir olgu olarak karşımızda
durmaktadır. Atalarımızın atalarının ışığı olan Dolmenler
az farklılıklarla, çok farklılıklarla, ama esasında hemen hemen
benzeri fonksiyonlarla çok geniş bir coğrafya üzerinde yer
alırlar. Avrupa’dan Asya’ya, Okyanusya’ya ve Güney Amerika’ya kadar
birçok yerde değişik adlarla da olsa karşımıza
çıkarlar.
Kullandığımız Dolmen sözcüğü Kelt
dillerinden gelen bir yansımadır. Açılım itibariyle birçok
farklı dilde değişik biçimde de olsa hemen hemen aynı anlamı
taşımaktadır. Taş Masa anlamına gelen bu sözcük ana niteliği
itibariyle bu anıtların taş olgusu ve masaya benzeyen biçimine
göre yakıştırılmış bir biçimsel ifadedir. Ama bunları yapan
uzak veya yakın geçmişin insanlarının böyle bir yakıştırmaya
nasıl bakacaklarını bilmekten uzağız. Çünkü tüm dünya
halklarının kullandığı sözcükler bu kadar da yalın
olmayabilir. Bu anıtların ifadesi için Cüce Evleri, Peri Evleri,
Peri Kızı Evleri ve tabi ki Kapaklı Kaya, Kapak Kaya, Delik Taş,
Delikli Taş ve Dikili Taş gibi yüzlerce tanımlama halen dahi
halkların belleğinde yaşamaktadır. Özellikle Peri veya Peri Kızı
Evleri ile Cüce Evleri gibi tanımlar bizi geçmişin
derinliklerindeki inanışlara ve bu anıtların ruhsal derinliğine
çeken belki de en güzel ifadelerdir.
Her şeyden önce
Dolmenlerin ölüm ve ölüm ötesiyle yakın bir ilişkisi oldu
gerçektir. Fakat çoğunlukla içinde bulunan insan kalıntıları
nedeniyle gömü olgusu pekişen Dolmenler yanında içlerinde insan
kalıntıları bulunmayan Dolmenler de vardır. Bu da bize
Dolmenlerin çok farklı ruhsal ve manevi bir boyutu olduğunu aşkın
bir gücün veya aşkın güçlerin yansıması olduğunu
göstermektedir. Bu noktada Dolmenlerin yapıldıkları konumlara da
bakmak gerekir. Genellikle gökle ve uzak veya yakın ufukla ilginç
bir uyum sergileyecek şekilde yapılmış oldukları dikkatli bir
göz tarafından hemen fark edilmektedir. Yapıldıkları bölgelerin
özgün konumlarına göre coğrafi bir takvimle ve belirli
takımyıldızlarla ilişkileri aşikâr olduğu gibi Güneş ve
Ay’ın hareketleriyle de yakın bir ilişki sergiledikleri de
aşikârdır. Bizzat bu durum şahsımız tarafından da
gözlemlenmiştir. Aynı zamanda Dolmenler kutsal veya kutsanmış
Coğrafya’nın da önemli parçası ve hatta odağı olacak şekilde
kurgulanmış bir sahne düzeninin merkezinde yer almaktadırlar.
Bozulmamış bir coğrafya içinde bir Dolmen veya Dolmenler
topluluğunu gözlemlemek bunu çok açıkça göstermektedir.
Trakya
Dolmenleri olarak bildiğimiz anıtlar özellikle Bulgaristan’daki
örneklerle birlikte bir bütün teşkil ederek Güney Doğu Avrupa
veya Trakya Dolmenleri adını almaktadır. Bu grubun bir başka
parçası olan bazı Dolmenler de günümüzde Yunanistan sınırları
içinde yer almaktadır. Fakat bu Dolmenler de esasında diğer
gruptan ayrı düşünülemeyecek bir bütünün içinde anlam
kazanacak örneklerdir.
Özellikle Yıldız Dağları, Rodoplar
ve bu bölgeler çevresinde yer alan bu dolmenlerin mevcut örnekleri
dışında başka benzerlerini Balkanlar’da bulmak mümkün değildir.
Bu mevcut örneklerin bize gösterdiği de bu Dolmenlerin de kendi iç
bölgesel farklılıklarına rağmen, belirli bir kutsal coğrafyanın
parçaları olduklarıdır. Trakya’nın özellikle Kuzey dağlık
bölgelerinde yer alan Dolmenler güneyde bulunmamaktadır. Bu da
bize Trakya’nın Kutsal Coğrafyası’nda Kuzey kesimlerin taşıdığı
önemi göstermektedir.
Dolmenlerin özellikle enkarnasyon ve
reenkarnasyon inanışıyla da yakın bir ilişkisi olduğu fark
edilirken, yaşam döngülerini kontrol eden Ana Tanrıça inanışıyla
da yakın ilişkisi açıkça belli olmaktadır.
Dolmenler
sadece bizim değil tüm insanlığa ait bir tarihi yadigârdır.
Evrensel bir mirastır. Önemli bir turistik girdi kaynağıdır.
Ama
bu anıtlar tahrip edilmekte ve yok olma tehlikesini yaşamaktadır.
Dolmenlerin korunmasına hizmet etmek herkes için bir görevdir.
-
Kütüphaneden En Çok Kitap Alan Yaşlı Adam Ödüllendirildi
-
Tarım, Sanayi, Turizm Alanlarında İş Birliği Protokolü İmzalandı
-
TBMM Başkanı Şentop Edirne’de
-
Meriç’in Sigortası “Kanal Edirne” Taşkın Riskini Baypas Etti
-
“SAROS FSRU PROJESİ BİLİME AYKIRILIĞI KANITLANMIŞTIR”-VİDEO HABER
-
Halk Eğitim Kursları Salgını Tedbirliyle Yeniden Açıldı
YORUM BIRAK
YORUMLAR
YAZARLARIMIZ
-
DÜŞMANIN BİRÇOK YÜZÜ VARDIR AMA TEK BİR İSMİ VAR…
Bir parkurda yaşar gibi yaşadığımız 2019’u geride bıraktık. Tekrarlanarak yaşanan İstanbul seçimlerinin toplum üzerinde yarattığı olumsuz baskının enerjiye dönüşerek sandıkta yansımasını izlerken; yeni günlere umutla bakmaya başladık. 2013’teki isyanın farklı boyutta yansımasıydı sandık sonuçları. Kapının aralanmasının nihai zafere götürdüğünü söylemek mümkün değil elbette! Emeklilikte yaşa takılanlardan, yılın sonunda asgari ücrete yaptıdığı iddia edilip yapılmayan zammın […] -
DONALD TRUMP ÇİNGENELER ARASINDA
Amerika’da seçimi kaybeden Donald Trump, sandıktan çıkan yenilgi oylarına itiraz etmiş, sonuç olarak kongre binasına yandaşlarını çağırmıştır. Çıkan çıngar sonunda ölenler olmuştur. Amerikan savunma bakanlığı ve diğer askeri kuvvet komutanları anayasaya bağlı olduklarını ifade etmelerinin sonucunda direnci kırılan Trump, Meksika sınırını aşmaktan vaz geçip, okyanusu aşıp Avrupa’ ya ulaşır. Çok sevdiği Türkiye’ye Hamzabeyli sınır kapısından […] -
CHP EDİRNE İL BAŞKANI VE YÖNETİMİNİ SEÇİYOR..
1980 Faşist Darbesi sonucu 1982 Anayasası ve arkasından tüm kanunlar gibi Siyasi Partiler Kanunu, seçime ilişkin düzenlemeler her yapıda Demokratik yapılanmayı altüst ediyordu. Ve günümüze kadar ki uygulama, bir parti yapılanması içinde Siyasi Parti Karar Organları yerine karar ve sözün tek kişi Genel Başkanda toplanmasına yol açan bir gidiş… Buna karşı demokrasiyi savuran CHP’nin bu […] -
-
-
-
Gerçekten dört mü yıl?
Biz gazetemizi yayın hayatına sürdüğümüzden bu yana, güneşin etrafında dört kere dönmüş Dünya. Kime sorarsanız sorun, basit bir mikroskobik bir zaman değil artık. Bu dört yılı, kendimizi büyüten ve geliştiren bir süreç olarak ele alıyoruz. Edirne Gerçek Gazetesi, dört senesi ömrümüzün. Halkımızın doğru habere ve nitelikli yorumlara ulaşmasının ne kadar değerli olduğunun her geçen gün […] -
Emek ve Mücadelenin Günü
Geçen sene bu zamanlar 1 Mayıs hazırlıkları içinde baharın gelişinin vermiş olduğu enerji ve motive ile zamanımız geçerken şimdi korona ve işsizlik mücadelesi içindeyiz. 2019 yılını arar, 2021 yılına da uzak olduğumuz bugünlerde pandeminin etkisiyle işçi sınıfının durumu gün geçtikçe zorlaşıyor. Psikolojik ve ekonomik olarak zor bir süreçten geçiyoruz ve bu durum salgının bitmesiyle de […] -
-
Covid-19 Karantina Günlükleri
Merhaba sevgili okurlar, Covid tedbirlerine rağmen artık çember daralmıştı. Sonunda ben de Covid’e yakalandım. Çok şükür 20 günlük bir tedavi sonrası şimdilik bu illeti başımdan attım. Bu yazımda sizlere yaşadığım karantina ve tedavi sürecini baştan sona kadar aktaracağım. Öncelikle şunu söylemeliyim ki zor bir süreç dostlar. Öncelikle virüse bir arkadaş toplantısı sonucu yakalandığımı düşünüyorum. Tedbirleri […] -
-
ÜCRETSİZ İZİN VE İŞÇİYİ KORUMA İLKESİNİN SONU !
İş Hukukun en temel ilkelerinden biri “ İşçiyi koruma ilkesidir”. Diğer hukuk dallarından farklı olarak iş hukuku ayrıcalıklı bir hukuk dalıdır ve temelinde ekonomik olarak sistem karşısında güçsüz olan işçileri hukuki yönden koruma amacını taşımaktadır. Gelişen tarihi süreç içerinde iş hukukunun bu niteliği genel kabul görmüş ancak içeriğindeki işçi lehine olan düzenlemeler zaman zaman ekonomik […] -
ÇOKLU BARO, HUKUK DEVLETİNİN SONU MU?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en önemli günlerden biri 16 Nisan 2017’‘de gerçekleşen halk oylamasıdır. Söz konusu oylamada yapılan Anayasa değişikliği ile adı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olarak geçen ve içeriği ile “Seçimli Monarşi” olarak değerlendirilebilecek siyasal sistem değişikliği gerçekleşmiş oldu. Bazıları için olağan bir referandum ve demokratik bir değişiklik olarak algılan bu durum gerçek anlamda ise 29 Ekim […]
HAVA DURUMU
DÖVİZ KURLARI
-
BIST --
-
ALTIN-
-
DOLAR-
-
EURO-